Kendimi tanıtmakla ilgili her zaman problemim oldu aslında, beni tanımlayan öğeler benim duygu dünyamın yanı sıra evrendeki yerimle de ilgili hiçbir bilgi vermemekte. Hayatımın çoğunu yalnız geçirmek, bilgisayar mühendisi olmak, eğer bir barkodum olsaydı, bunlar çıkardı muhtemelen okuttuğunuzda. İşin tuhafı sadedin bu öğeler ile bir ilgisi yok. Evet, uzun yıllardır fotoğraf ve kısa bir süredir de video ve film ile ilgileniyorum. Her ne kadar spesifik olarak bir alanda yoğunlaştığımı kabullenmesem de çoğunlukla seyahat, manzara, portre ve lifestyle çekimleri yapıyorum. Bunların haricinde sokak fotoğraflarını ve yaşadığım yerdeki daha çok gündem olaylarını çektiğim de oluyor. Bu iki ayrı dinamik için iki ayrı Instagram hesabı üzerinden vaktim olduğu sürece paylaşımlar yapıyorum. Instagramdan her ne kadar haz etmesem de mecra burası ve kendimizi burada ifade edebiliyoruz.
Benim için fotoğraf ve doğayı keşfetmek birbirlerinin bahanesidir. Yerinde durmayı bir an bile sevmeyen, doğa tarafından sınanmayı ve adrenalini seven bir insanım. Doğayla bütünleşmek, bir uçurumun kenarında oturarak derinleri izlemek, gün boyu süren yorucu bir hiking sonunda zirvedeki buz gibi dağ gölüne kendimi atmak, bunlar beni mutlu eden detaylar. Dünyada keşfedilmeyen bir yer yok ancak, insanın seyahat ettiği yerleri kendisinin tecrübe etmesi bir nevi kendisini keşfidir. Buralarda çıkardığım, çıkarmaya çalıştığım eserler ise hissettiklerimin birer yansımaları, hikayeleridir.